14 Aralık 2014 Pazar

küçük prens - antoine de saint exupery





kitaptan kısa bölüm... 

''bir günbatımı görmek isterdim... güneşe batmasını emrederseniz , beni çok mutlu edersiniz''
''generalime , bir kelebek gibi çiçekten çiçeğe uçmasını emredersem ya da bir tragedya yazmasını... yahut bir deniz kuşuna dönüşmesini... ve general de aldığı emri yerine getirmezse , kabahat kimde olur ? onda mı , bende mi ?''
küçük prens ''sizde'' dedi çekinmeden . ''doğru'' dedi kral . ''herkesten verebileceği kadarını istemek gerek . otorite her şeyden önce mantık ister . gidip de halka , kendilerini denize atmalarını emrederseniz , devrim yaparlar . ama , itaat istemek benim hakkım , çünkü ben mantıklı emirler veriyorum''
sorduğu sorunun peşini asla bırakmayan küçük prens , ''ya benim günbatımım ?'' diye hatırlattı . 
''eveet , senin günbatımın...'' dedi kral . ''tamam , günbatımına kavuşacaksın , bu konuda emir vereceğim . lakin , kendi yönetim ilkelerim çerçevesinde , koşulların olgunlaşmasını bekliyorum''
''ne zaman olgunlaşacak bu koşullar peki ?'' diye sordu küçük prens . 
kral , kocaman bir takvimin sayfalarını ''hımm... hımm...'' diye diye karıştırıyordu . ''ne zaman mı ?... hımmm... bu akşam... hemen hemen... saat sekize yirmi kala ! böylece bana nasıl itaat ettiklerini de görmüş olursun''

küçük prens esnedi . ne yazık ki , sevgili günbatımını görme hayalleri suya düşmüştü . ayrıca , yavaştan sıkılmaya başlamıştı . ''burada yapacak işim kalmadı'' dedi krala. ''yola koyulayım ben''
''gitme'' dedi kendine bir uyruk bulduğu için müthiş gururlanmış olan kral . ''gitme de seni bakan yapayım !''
''ne bakanı ?''
''eee... adalet bakanı !''
''ama yargılanacak kimse yok ki burada !''
''hiç bilinmez'' dedi kral . ''daha krallığımın her yanını dolaşmadım . çok yaşlıyım . burası bir saltanat arabası için çok küçük , yürümek de beni yoruyor''
küçük prens , gezegenin öte tarafına da göz atmak için şöyle bir eğilip , ''ama ben baktım bile'' dedi . ''orada da kimsecikler yok...''
''o halde , kendi kendini yargılarsın sen de'' diye yanıt verdi kral . ''en zoru budur . kişinin kendi kendini yargılaması , başkalarını yargılamasından çok daha güçtür . kendi kendini yargılamayı beceriyorsan , hakikaten bilge bir kişisin demektir''
''ama ben kendimi , nerede olursam olayım , yargılayabilirim'' dedi küçük prens . ''burada yaşamama gerek yok ki...''
''hımmm ! hımmm !'' diye söylendi kral . ''gezegenimde bir yerlerde yaşlı bir sıçan olacak . geceleri sesini duyuyorum . bu yaşlı sıçanı yargılayabilirsin işte . zaman zaman onu ölüme de mahkum edersin . böylece , yaşamı senin adaletine bağlı olur . ama , elimizde başkası olmadığından , tutumlu davranır , onu her defasında affedersin''
''ben kimseye ölüm cezası vermekten hoşlanmam'' dedi küçük prens . ''artık gitsem iyi olacak''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder