17 Kasım 2013 Pazar

neyzen tevfik - alpay kabacalı






kitaptan kısa bir alıntı ... 

padişahçılık

abdülhamid döneminde , sarıklıların kahvehanelerde oturmaları yasaklanmış . hafız tevfik efendi ( neyzen ) , feyziye kıraathanesi'nde başında sarık  nargile içerken , içeriye birkaç polis , birkaç komiser , birkaç hafiye girer . başlarında da meşihat ( şeyhülislamlık ) müfettişi ... neyzen tevfik'i karakola götürmek isterlerse de bizimki yerinden kımıldamaz . bir yandan da o küfürlerinin hiç gün yüzü görmemişlerini birbiri ardınca sıralamaktadır . 

cadde ana baba gününe döner . seyre gelen gelene ... başka hafiyeler , polisler de çıkar ortaya ; hep birlikte neyzen tevfik'in kollarına yapışarak sürüklemeye kalkışırlar . neyzen bir ara ellerinden sıyrılıp masanın üzerine fırlar , caddeye dönüp avazı çıktığınca bağırır : 
- padişahım çok yaşa !... şevketinle bin yaşa !...

korku , dağları beklemektedir .bir başka deyişle , abdülhamid rejiminin bir ayağı korku üzerine dayalı ... müfettiş , komiserler , polisler  çil yavrusu gibi dağılırlar .yeşil sarıklı kahramanımız masadan iner , yerine oturup nargilesinden bir duman çektikten sonra kendi kendine : 
- ulaaan , der .amma da enayi şeylermiş ha !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder