kitabın giriş bölümünden...
evin biraz ilerisine , okyanusa bakan bir piknik masası konmuştu . will graham , crawford'u buraya oturtup eline bir bardak buzlu çay tutuşturdu . jack crawford bir süre eski evin sevimli görünümünü seyretti . üzerinde biriken tuzlar parlak ışıkta gümüş gibi parıldatıyordu tahta yapıyı . ''keşke seni marathon'da , işten çıkarken yakalasaydım'' , dedi crawford . ''bunu burada konuşmak istemiyorsundur''
''hiçbir yerde konuşmak istemiyorum , jack . ama madem sen konuşma ihtiyacı duyuyorsun , çabucak başlayıp bitirelim bari .ortaya resim falan çıkarma yalnız . resim getirdinse bırak çantada kalsın . molly ile willy neredeyse gelirler''
''sen ne kadarını biliyorsun ?''
''miami herald'la times gazetesinde ne yazdıysa onu ,'' dedi graham . ''bir ay arayla iki aile evlerinde öldürülmüş . biri birmingham'da , öteki atlanta'da . genel olarak cinayetler birbirine benziyor .''
''benziyor değil , tıpkısı''
''şimdiye kadar kaç uydurma itiraf geldi''
''öğleden sonra telefonda sorduğumda seksenaltı olmuştu . bir sürü kafadan kontak işte . hiçbiri ayrıntıları bilmiyor . herif aynaları kırıp parçalarını kullanmış . bunu bilen yok aralarında .''
''gazetelerden gizlediğiniz başka neler var ?''
''adam sarışın , solak değil , oldukça kuvvetli , kırkbeş numara papuç giyiyor . gemici düğümü atmasını iyi biliyor . bıraktığı bütün parmak izleri dümdüz eldiven .''
''bunları zaten açıklamıştın''
not : kitap daha önce ''sapık'' adı ile aynı yayınevinden piyasaya çıkartılmıştır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder