3 Ocak 2014 Cuma

kraliçe sisi - ümit oğuztan







kitaptan kısa bölüm... 

kulağında küpeyle okula gittiği için ,  bulucinlerle okula gitmekte ısrar ettiği , ablasının buluzlarını cekedinin altına giydiği , çoğu zaman annesinin ve ablasının broşlarını giysilerinin üzerine yerleştirip gezdiği , takma kirpikler taktığı için , sürekli olarak öğretmenlerinden azar işitmiş , tokatlar yemişti . birkaç kez annesi okula çağırılmış , sonuç alınamadığı için babası da , öğretmenler tarafından okula davet edilmişti . hiçbirisi sonuç vermediği için , okuldan bir hafta uzaklaştırılma cezası verilmişti . bütün bunlara rağmen , ortaöğrenim sona eriyordu . bugün diplomaların verileceği gündü . hakan , gardrobunun karşısına geçmişti ve okulun diploma törenine giderken ne giyeceğini düşünüyordu . artık katı kuralları olan bütün öğretmenleriden kurtukacaktı . annesinin yatak odasına geçti , gizlice gardrobunu açtı ve en güzel en yeni eteklerinden birisini seçerek aldı . odasına girip giyindi... eteği bir gazete kağıdına sardıktan sonra evden çıkıp okulunun yolunu tuttu .

okulun bahçesinde her sınıf bir sıra oluşturmuştu . diplomalarını alacak olanlar , heyecan içinde sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı . okulun müdürü , bahçeye kurduğu kürsüden önündeki mikrofona doğru  dudaklarını yaklaştırarak tek tek isimlerini okuyor , yanına çağırıp diplomaları dağıtıyordu . şişman , saçları dökükü , yaşlı müdür , dudaklarını önündeki mikrofona yaklaştırdı , sanki mikrofonu öpmek için eğilmiş gibiydi . elindeki diplomanın üzereinde yazan ismi gözlüklerinin camları yardımıyla okudu : 

-- hakan algit...hakan algiit...

 arkadaşlarıyla birlikte sırasını beklemekte olan hakan , adının tekrarlandığını duyunca arkadaşlarının arasından hızlı adımlarla sıyrılıp kürsüye doğru yürüdü . okulun bahçesinde toplanmış olan bütün öğrenciler kahkahalarla gülüyorlardı ! bahçede toplanmış olan okulun öğretmenleri de , şaşkınlık içindeydiler , bir kısmı gülüyorlar , bazılarıysa çatık kaşlarla bakıyorlardı . kürsüde bulunan okulun müdürüyse , yanına yaklaşmakta olan hakan'a gözlüklerinin üzerinden şaşkınlık içinde bakıyordu . hakan , üzerinde annesinin eteği , kulağında küpeleri , şık bir kadın buluzu ve takma kirpikleriyle bir kadından bile daha kıvrak yürüyüşüyle salına salına yaklaşıyordu kürsüye . müdürün yanına giderek diplomasını almak için elini uzattı gülerek .  okulun tecrübeli , yaşlı ve babacan müdürü hiçbir şey söylemeden diplomayı uzattı . hakan :

-- teşekkürler şekerim....

diye karşılık verdikten sonra , aynı rahatlık ve kadınsı yürüyüşüyle sıradaki yerine doğru yürüdü . bütün öğrenciler gülüşüyorlardı . birkaçı ıslık çalmaya başlamışlardı . okulun müdürü önündeki mikrofona doğru uzandı ve bağırışmalarına son vermelerini istedi . hiç kimsenin müdürün sözlerine aldırdığı yoktu .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder