2 Kasım 2014 Pazar

doktor kim ve korkunç karadamları - terrance dicks






kitaptan kısa bir bölüm... 


başrahip , bütün rahipleri büyük salona toplamış konuşuyordu :

-- ''efendimiz padmasambha'nın değerli öğüdünü dinledim . büyük bilgeliğiyle , yeti'ye karşı savunmasız olduğumuzu söyledi . hiç vakit geçirmeden buradan kaçmalıyız , yoksa hepimiz öleceğiz . ''

kapıdan doğru bir haykırış yükseldi :

-- ''hayır !''

herkes kapıya doğru dönünce krisong'u gördü . 

-- ''doktor döndü . beraberinde , bu kötülükle başa çıkacak bir çareyi de getirdi .''

başrahip sert bir dille : 

-- ''krisong , efendimiz karar verdi..'' diye başlayacak oldu .
krisong başrahibin sözünü kesti :

-- ''efendimiz , hep efendimiz . bu yetilerin gücünü ben tattım . bakın , kolumda hala izlerini taşıyorum . ama yine de onlardan yılarak kaçmayacağım . savaşmak istiyorum ! kim benimle birlikte savaşı ? gelin !''

büyük salonda şaşkınlıktan doğan bir uğultu oldu . ama salondan çıkan krisong'un arkasından çok az rahip yürüdü . geri kalanlar , başrahiplerine karşı çıkmaktan korktuklarından , lamalar ve songtsen'le birlikte kaldılar . 
başrahibin sesi , salondaki uğultuyu bastırdı :

-- ''kardeşlerim , krisong yabancıların etkisinde kalmış . itaat yeminini unutmuş görünüyor . onu izleyin ve doğru yola geri getirin ! öğüt almak için dua edeceğim''

rahipler ve lamalar heyecanlı heyecanlı konuşarak büyük salondan çıktılar . şimdi salonda songtsen yalnız kalmıştı . başrahip gözlerini kapadı ve trans haline geçti.

-- ''bana öğüt ver , padmasambha . krisong , savaşçılarını itaat yolundan saptırdı . herkesin gitmesi için verdiğin emre uymayanlar çıkacaktır...''

songtsen , bütün salonu kaplayan padmasambha'nın sesini duydu : 

-- ''eğer manastırdan gitmek istemezlerse... zorla götürülmelidirler . şöyle yapmalısın...''

doktor'la cemi , son derece şaşkın rahiplerle dolu avlunun tam ortasında duruyorlardı . lamalar ve rahipler küçük gruplar halinde avluda dolaşıyor ve aralarında tartışıyorlardı . rahiplerden bir kısmı başrahibi , bir kısmı  krisong'u tutyordu . doktor hayretle etrafına bakındı 

-- ''acaba neler oluyor ?''

cemi : 

-- ''tahmin edemiyorum'' diye cevap verdi . ''sanki hepsi aklını kaçırmış gibi''

krisong , peşinde bir avuç savaşçı olduğu halde kalabalığın arasından kendisine yol açarak geldi .

-- ''çok çabuk harekete geçmeliyiz , doktor . başrahip , manastırı boşaltmamız için emir verdi...''

krisong , ana kapının delicesine tekmelenmesi üzerine durdu . sonra zayıf bir ses duyuldu : 

-- ''beni içeri alın . yalvarırım izin verin gireyim !''

krisong , ana kapının bir kanadını dikkatle araladı . kapının aralığından perişan kılıklı bir adam girdi ve hemen ayaklarının dibine yığılıp kaldı . bu adam , travers'den başkası değildi .