kitabın girişinden...
el ele , acele etmeden sokakta yürüyorduk . totoca bana hayatı öğretiyordu . ben de ağabeyim elimden tuttuğu ve bana birtakım şeyler öğrettiği için durumumdan hoşnuttum . nesneleri bana evin dışında öğretiyordu . çünkü ben evde keşiflerimi tek başıma yaparak kendi kendimi eğitirken ; yalnız olduğum için yanılıyordum . yanılınca da eninde sonunda hep dayak yiyordum . önceleri kimse beni dövmezdi . ama sonra her şeyi öğrendiler ve zamanlarını , benim bir şeytan , bir baş belası , lanet olasıca bir sokak kedisi olduğumu söyleyerek geçirmeye koyuldular . buna aldırdığım yoktu . sokakta olmasam şarkı bile söylemeye başlardım . şarkı söylemek güzel şey . totoca , şarkıdan başka bir şey daha biliyordu : ıslık çalmayı ! ama ben ne kadar uğraşırsam uğraşayım , ağzımdan ses çıkmıyordu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder