24 Eylül 2016 Cumartesi

çaresiz zamanlar - hikmet temel akarsu






kitaptan kısa bölüm... 

    ah sevgili ipatya , ülkemiz ne hallere geldi bir bilsen . tanıdğım arkadaşların pek çoğu şu ya da bu nedenden dolayı tutuklu . bir kısmı çıkıyor , bir kısmı giriyor . her gün bir yerde çatışma oluyor . bir sürü insan ölüyor . bir sürü insan hapse giriyor . her akşam televizyonda saçları sakallarına karışmış dizi dizi insanlar gösteriliyor . kitapla yakalanmak bile bir tutuklanma nedeni olabiliyor . her yerde arama , kimlik kontrolü , her yerde gerilim , asker , polis...ürkmüş bir toplum . akşamları erkenden evlerinin yolunu tutan karamsar yüzlü insanlar... 

   herkes bir nedenle bir yerlere ihbar edilmekten , yok yere hapse düşmekten ve derdini anlatacak birini bulamamaktan korkuyor . gazete okumak , kitap taşımak bile istemiyor kimse . birkaç ay öncesinin munis insanları şimdi olan biten her şeyi alkışlıyor . korkudan mı , dalkavukluktan mı , güçlüden yana olmaktan mı bilemiyorum...halk sevgi gösterileri yapıyor . olan biten her şey halk tarafından alkışlanıyor . her türlü demokratik hak yasak . ve herkes bu yasaklara taraftar . meğer insanlarımızı ne kadar az tanıyormuşuz . bu kaypaklık , şakşakçılık ve güçlüden yana oluş beni şaşırtıyor ipatya...artık soluk alamıyorum kendi ülkemde . geçenlerde ne oldu ipatya bir bilsen !.. aysen'le , bizim için önemli sayılabilecek bir paraya kıyarak istanbul festivali'nde , atatürk kültür merkezi'nde american ambassadors big band caz topluluğu'nun konserine gitmeye karar verdik . hem biraz caz dinler , hem de biraz rahatlamış , gezmiş oluruz dedik . konseri ikinci balkondaki yerimizden izlemek üzere oturduk . salon tıklım tıklım doluydu . seçkin , aydın bir izleyici topluluğu var gibi gözüküyordu . orkestra sahneye gelir gelmez hangi parçayla başladı konsere biliyor musun ?.. herkesin tanıdığı bir askeri marşın caz yorumuyla !.. nasıl fena oldum bilemezsin... bir sanat olayını böylesi bir kuralsızlık ve kurnazlıkla siyasi amaçlara alet etmek ve bir de bunu jestmiş gibi sunabilmek , nasıl olabilirdi ?.. bizim aydın seyircimiz de ne yapsa beğenirsin ? coşkunluk ve beğeniyle hep beraber el çırpıp tempo tutmazlar mı ? ...